Not: Yüksek oranda hukuk, adalet, felsefe, öneri ve eleştiri içerir. Öncelikle; uygulanmakta ve genel kabul görmüş, güvenliği ve sürdürülebilirliği teminat altına alınmış; “anayasal, demokratik, laik, sosyal ve hukuk devletinin” var olduğunu kabul ederek yola çıkıyoruz. Hukuk ve felsefede önemli bir öğretinin dayanağı olan “şart teorisi” ışığında; “bu saydıklarımız olmazsa, aşağıdaki değer ve kavramlar da […]
Devamını Oku“Dinsiz, allahsız, kitapsız, kafirler ittifakı(!)”… Böyle bir itham, üslup, içerik bir “devletlü”ya, devlet aklına yakışır mı hiç? Ne demek “kitapsızlar”? Bir birey, yurttaş; kendi iradesiyle tercih ettiği bir anlayışa, istediği gibi inanır veya inanmaz. Bana düşen ne, kime ne, size ne?… Modern, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti tam da budur işte. İstediği gibi düşünen, inanan […]
Devamını OkuDoğuştan hür bir insanın düş, düşünce, umut, tercih, beklenti ve yönelim dünyasını; iradesi dışında sınırlamak ve kısıtlamakla başlıyor zulmün ilk adımı. Başkalarının özgürlüğü ve temel haklarıyla çatışmayan bir iradi hareket; onur, erdem, mutluluk, huzur, başarı ve aidiyet arayışıdır. Toplumsal yaşamda yer almayı tercih eden bir birey; yol gösterici, öğretici, yönlendirici, yönetici, geliştirici bilgelere ihtiyaç duyar. […]
Devamını OkuHukukun amacı ve görev tanımı; bir toplumda adaleti, güvenliği, barışı, düzeni ve kurumsal devamlılığı, herkese hakkı olanın, zamanında verilmesini sağlamaktır. Hukuk, tüm kurul/kural, ilkeleri ve adil kararlarıyla kendisini hissettiriyorsa; keyfilik bertaraf edilmiş demektir. Hukukun; arkasına saklanıp da hırs ve kin ile borusunu öttürebileceği bir öğreti ve ideolojisi yoktur. Objektiflik, rasyonellik, ölçülülük, belirlilik, bilimsellik, pozitiflik, […]
Devamını OkuGelişmiş ve kalkınmış toplumlar, tarihsel süreç içerisinde; demokrasi, inanç, adalet, hukuk, medeniyet, felsefe, yönetim ve bilim tabanlı kavgalarını/savaşlarını tamamlayıp, ortak ilke, sistem ve uygulamalarda bir karara varmışlardır. Bizler gibi mücadelesini vermeden, birçok şeyi hazır bulup, taklit etmeye kalkan toplumlarda ise, tavan ile taban arasında doku ve kan uyuşmazlığı devam etmektedir. Eskiyenden vazgeçemediğimiz gibi, yeniye/yeniliğe/gelişime de […]
Devamını OkuYirmi yıl kadar oldu sanırım. Bilişim, iletişim, internet projeleri üzerine çalıştığım, küçük bir ticari ofis açmıştım. Daha ofisime yerleşeli bir ay olmadı ki; postacı taahhütlü bir resmi tebligat getirdi. “Bir bakayım, bu adrese yeni taşındım, bildirimlerimi bile tam yapmadım, tabela bile asmadım, kimin adına, nereden gelmiş” dedim. Baktım tebligata, farklı bir isim yazıyor ve soyadı […]
Devamını OkuÖyle yüce değer ki, her şeyin en üstündeİnce hassas terazi, ruhu yaşar bütündeNeyimiz noksan bugün, neyimiz kaldı dünde?…Birikimler tam takır, yetmez mi bu atalet?…Nerede isen çık gel, ayağa kalk adalet!.Bekler iken biz onu, baş bükük, yalın ayakMeğerki esir düşmüş, olmuş düzene kıyakYitip giden zamanı, biz şimdi neye sayak?…Bu karanlık, bu yıkım, acep neye delalet?… Nerede […]
Devamını OkuBir şiir, tekerleme, özdeyiş, atasözü, türkü, şarkı ve dua gibi ezberleyip, sık sık tekrarlayarak hayatımıza katmamız gerekenler arasında; hukuk ilkeleri, temel düşünce ve insani kriterler de olmalıdır. Bazılarına gereksiz ve sıkıcı gelebilir fakat uyumlu bir birlikte yaşam için zorunluluktur. Bana da mideyi doldurma işlemi sıkıcı geliyor fakat yaşayıp üretmek, sevmek, var olmak için vücudumu fiziksel […]
Devamını OkuGönlümüzün güzelliği, ideallerimiz, düşlerimiz, beklentilerimiz, saf duygularımız, çabalarımız; maalesef yaşama tam olarak hiçbir zaman yansımayacaktır. Biz yine de insanî coşku ve heyecanımızın enerjisiyle yaşama tutunacağız ve yaşatmaktan haz duyacağız. Çok iyi bir sürücü olsanız da bir densiz veya dengesiz gelip size sürtüyor işte. İyi bir sanatçı/yazar/şair/düşünür olsanız; kıskançlık, kısırlık veya fesatlık duyguları ağır basan […]
Devamını OkuAdalet ve saray tamlaması veya tanımlaması ne derece doğru sizce? Biri diğerini tanımlayabiliyor mu veya tamamlayabiliyor mu?… Evrensel ve yerel, hukuki normlar hiyerarşisinin hiçbirinde, hiçbir yasada, hukuk felsefesi ve teorisinde “Saray” unsuruna ihtiyaç duyulmamışken, adliye binalarının en tepesine, sanki olmazsa olmaz mantığıyla “saray” takısı eklenmesi; hangi insani, düşünsel, bilimsel ve hukuksal ihtiyacın gereğidir? Kelimeler ve […]
Devamını Oku